Bekler misiniz? Beklerken bir kahve?
Sizin için neyi beklediğiniz mi nasıl beklediğiniz mi önemli? Hemen cevap vermeyin, belki de beklemek sandığınızdan daha güzeldir. Hatta belki beklemenin de bir sanatı vardır.
Yürümenin Felsefesi gibi beklemenin de felsefesi neden olmasın?

Tabağı emeğin ve coğrafyanın yansıması olarak ele alan Slow Food yaklaşımı, sofrayı yeniden bir buluşma noktası haline getiriyor. Yerel ürünlere değer veren, üreticiyle tüketici arasında bağ kuran bu felsefe, yeme-içme sektöründe sürdürülebilirliği ve farklılaşmayı destekliyor.

Gençlerin teknolojiyle ilişkisi artık sadece kullanım alışkanlıklarıyla açıklanamayacak kadar karmaşık. Son araştırmalar, Z kuşağının neredeyse yarısının internetsiz bir hayatı tercih edebileceğini gösteriyor.

Yemek, yalnızca temel ihtiyaç değil; kültürün, hafızanın ve hikâyelerin en güçlü taşıyıcılarından biri. Sinema ise bu hikâyeleri farklı kültürler, coğrafyalar ve zamanlar arasında taşıyan güçlü bir araç.

Bu seçkide, yemeğin ve mutfağın farklı hikâyelere nasıl hayat verdiğini gösteren 10 film önerisini bir araya getirdik.

Alkollü içki servisi ve müzik yayını olan bir işletme açmak, yalnızca dekorasyon ve menü seçiminden ibaret değil; aynı zamanda ruhsat, izin ve mevzuat uyumu açısından çok aşamalı bir süreç.

İşyeri açma ruhsatından işletme kayıt belgesine, alkol satış izninden müzik lisansına kadar her adımın doğru planlanması; hukuki risklerden uzak, sürdürülebilir bir işletme için kritik önemdedir.

Profesyonel mutfak tasarımı, sadece estetik değil; operasyonel verimlilik, hijyen, lojistik ve maliyet kontrolü açısından da stratejik bir konudur. Menüye göre bölümlendirme, ekipman yerleşimi, iş akışı, depolama ve servis uyumu gibi birçok başlık, doğrudan işletmenin performansını etkiler.

Doğru planlanmış bir mutfak, sadece yemek değil, tüm deneyimi şekillendirir.

Mekân deneyiminin ayrılmaz bir parçası olan müziğin, nasıl hissettirdiği kadar nerede ve nasıl duyulduğu da önemlidir. Sesin mekânla ilişkisi, sadece müziği değil, o anı ve hissi de şekillendirir. İyi bir seçki, sizi saniyeler içinde bambaşka bir ana taşıyabilir.

Bu yüzden ses, mekânın sadece fonu değil, deneyimin kendisidir.

“Bir mekân sadece etkinliklerin sahnelendiği bir alan mıdır, yoksa toplumsal dönüşüm için bir araç olabilir mi?”

Mekânlara dair beklentiler değişiyor. Artık mekânlara yalnızca tüketim ya da etkinlik alanı olarak değil; ilişki kurmaya, birlikte üretime ve topluluk hissine zemin hazırlayan alanlar olarak da bakılıyor.

Ne tamamen özel, ne de kamusal; ama ortak ve katılıma açık alanlara ihtiyaç artıyor.

Yoğun ve değişken yeme-içme sektöründe, performans yönetimi için sistemli bir yapı oluşturabilen ve bunu kararlılıkla sürdürebilen işletmeler öne çıkıyor. Artık geleneksel “tek formül herkese uyar” yaklaşımı bitiyor; ihtiyaca özel, esnek, çevik ve duruma uygun sistemler şart.

Peki karmaşıklık nerede başlıyor ve ideal sistem arayışımız neden hala sürüyor?

Marketing Türkiye ve İKSV adına Aksoy Araştırma tarafından yapılan Mayıs 2025 tarihli araştırma raporu, Türkiye’deki kültür sanat algısını, etkinlik katılım oranlarını, toplumsal ihtiyaçları ve kültür-sanata yapılan yatırımları inceleyerek önemli sorulara yanıtlar sunuyor.

Raporun öne çıkan başlıklarına yazımızda yer verdik.

Restoran deneyimini yeniden düşünmek için elimizde güçlü bir kaynak var.

Reelo’nun 2025 Restoran Trendleri Raporu, Y kuşağının sektördeki etkisini, kulaktan kulağa pazarlamanın gücünü ve kullanılmayan müşteri verilerinin potansiyelini ortaya koyuyor.

Rapora göre:
- Restoran ziyaretlerinin %40’ı Y kuşağından,
- En etkili pazarlama hâlâ arkadaş tavsiyesi,
- Toplanan müşteri verileri ise büyük ölçüde atıl durumda.

Peki habitat.istanbul olarak biz ne yapıyoruz?

Birlikte kazanmak mümkün mü?

Yeni nesil gelir paylaşımı modelleri, çalışan deneyimini iyileştirirken hizmet kalitesini ve işletme verimliliğini artırmayı hedefliyor.

habitat.istanbul olarak biz, bahşiş ve servis ücretine alternatif, adil ve sürdürülebilir bir sistem öneriyoruz: “Ağırlama Dahil” modelini performansa dayalı bir yapı ile güçlendiren, herkesin katkısı kadar kazandığı yeni bir anlayış.

Gelir adaletini, ekip ruhunu ve müşteri memnuniyetini merkeze alan bu yaklaşım, sektör için sadece bir fikir değil, aynı zamanda dönüşüm çağrısı.

“habitat.istanbul neyin yanında, neyin karşısında?” sorusunun cevabı, sadece bir mekanın değil; bir duruşun, bir kültürün ve değerler bütününün ifadesi.

habitat.istanbul yaşam alanı tasarlarken, sadece fiziksel değil; zihinsel, kültürel ve duygusal bir yapıyı da inşa eder.

“7 Soruda habitat.istanbul”un son sorusu:
habitat.istanbul neyin yanında, neyin karşısındadır?

Cevabı ise, benimsediğimiz değerleri ve birlikte var olma biçimimizi ortaya koyuyor.

habitat.istanbul, iyi hissetmeyi merkeze alır; insanların ziyaretlerinde onların hayatına anlamlı bir etki bırakmayı amaçlar.

“7 Soruda habitat.istanbul”, bu yaklaşımın neye dayandığını merak edenler için hazırlandı.

İyi hissetmenin mimarisini birlikte keşfedelim!

habitat.istanbul'un ilk yaşam alanı Terminal Kadıköy'de çok yakında açılacak. Bu habitat.istanbul için sadece fiziksel bir açılış değil; insana dair bir fikrin, bir yaklaşımın hayata geçmesi. Bu yaklaşımın ilk adımı ise Söğütlüçeşme'den geçen bireylerin günlük alışkanlıklarından yola çıkarak ortak yaşam kültürüne dair ipuçlarını ortaya koyan

Bir araya gelmek, anlam bulmak ve dönüşmek için tasarlanmış bir ortak alan. Odağında yaşayan mekân, özenli kürasyon, iyi yemek ve iyi hissetmek olan "topluluk alanları oluşturma" girişimi habitat.istanbul, herkesle buluşmaya hazırlanırken "Fourth Space" kavramı da yaygınlaşmaya başladı. Peki nedir bu "Fourth Space"?